3D filmlerin dünya sinemasındaki popülaritesi hızla artıyor. ‘Up’, ’Monster vs Alliens’, ‘Buz Devri 3’ ve ‘Dünyanın Merkezine Yolculuk’ gibi yapımların milyonlarca dolar hasılat elde etmesi, sinema sektörünün geleceğinde 3D’nin çok daha önemli bir yere sahip olacağının kanıtı. Amerika ve Avrupa’daki bu yoğun ilgi Türkiye’de henüz karşılığını bulmuş değil.
3D'nin sinemanın geleceğini nasıl etkileyeceğini sektörlerdeki önemli isimler ntvmsnbc'ye anlattı.
Fırat Yücel (Altyazı Dergisi Yayın Yönetmeni)
SİNEMANIN GELECEĞİ İÇİN OLUMLU BİR GELİŞME DEĞİL
Sinema deneyimini "gerçek hayat" deneyimine yakınlaştırmayı hedefleyen her türlü teknik yeniliğin sinemanın geleceği açısından pek hayırlı olmadığını düşünüyorum. Hayata benzemeye çalışan bir sinema anlayışındansa, hayatı farklı bir gözle görmemizi sağlayan bir sinema anlayışını tercih ettiğim için 3D benim açımdan çok da olumlu bir gelişme sayılmaz.
Seyir zevki açısından önemli bir fark yarattığını, iyi bir 'eğlencelik' deneyim olduğunu düşünüyorum. Ama diğer yandan bir filmi ele almanın ya da değerlendirmenin kıstaslarının değişmeyeceği kanısındayım.
3D filmlerin hasılat yapması, 3D'nin aksiyon, bilimkurgu ve Amerikan tarzı komedi-animasyon gibi türler açısından avantajları olduğunu ortaya koyuyor. Bunların dışında kalan film türleri ve biçimlerine adapte edilebilir mi, bilmiyoruz. Belki asıl değişim böyle bir durumda karşımıza çıkacak.
ANİMASYONUN ÖNÜ DAHA AÇIK
Animasyonun önünün daha açık olacağını umuyorum, çünkü dediğim gibi sinemanın hayata benzemeye çalışması bana mantıksız geliyor ve 'liveaction' 3D filmler, o türden bir çaba içinde görünüyor. 3D, animasyonda çok daha heyecan verici üslup denemeleri yaratabilir.
TÜRKİYE TEKNİK AÇIDAN HAZIR DEĞİL
Henüz uzun metraj animasyon filmlerinin bile yapılmadığı bir ülkede, 3D teknolojisiyle film yapmaya çalışmak son derece kötü sonuçlar ortaya koyabilir. Büyük bütçeli yapımlarımız "Şu teknolojiyi ülkemizde ilk biz gerçekleştirelim" gibi bir heves için giriyorlar ve sırf gösteriş için yapıldığı için çok kötü sonuçlar doğabiliyor. O yüzden umarm teknik açıdan hazır olunmadan böyle bir işe girilmez.
Serde Nadirler (Mars Group Entertainment)
HAYAL GÜCÜNÜ ZORLAYAN BİR DENEYİM
Sanal bir gerçeklikte film izliyorsunuz. Kendinizi film karesinin ortasında sanıyor ve başroldeki karakterlerin yakınlığına hayret ediyorsunuz. Filmdeki aksiyon sahnelerinde koltuğunuza yapışıyorsunuz. Çocuklar kendilerini tamamen bu uçuşta serbest bırakıp koltuklarına sığamıyorlar. Kısacası hayal gücünüzü zorlayan bir deneyim.
3D SAYESİNDE DAHA KALİTELİ BİR SEYİR OLACAK
Son 50 yıl içinde gerçekleşen en büyük teknolojik yenilik Real D 3D teknolojisidir. 2 boyutlu ve 35 mm film üzerinden izlediğimiz filmlerin, dijital görüntü kalitesinde ve Digital Surround ses teknolojisi ile baş ağrısı ve gözlerde yorulma yaşanmadan sinemaseverlerle üç boyutlu olarak buluşması yeni bir deneyim.
AYDA BİR 3D FİLM VİZYONA GİRİYOR
3D filmlerin sayısı artacak muhakkak ama yapım maliyetleri çok yüksek olduğu için ayda bir film vizyona giriyor. Sanıyorum 2011 yılında bu rakam ayda iki filme ulaşacak. Şu anda 11 ilde yer alan 19 sinemamızda Real D 3D teknolojisine sahip salonumuz var ve 21 sinemada 3 boyutlu film izlemek mümkün.
‘LIVE ACTION’ YAPIMLARDA ARTIŞ OLACAK
Animasyonların ilk aşamadan itibaren 3D olarak üretilmesi daha az maliyetli ve sonuçlar da çok iyi, bu nedenle de 3D filmlerde animasyonların sayısı çok daha yüksek. Üç boyutlu gösterimlerde sadece animasyonlar değil “live action” olarak adlandırdığımız, oyuncu kadrosuna sahip aksiyon ve gerilim filmlerini de izlemek mümkün.
Bu yıl gösterime girecek olan 3D filmler arasında ise “Final Destination 4” ve James Cameron’un Titanic’ten sonra yaptığı ilk film olan “Avatar“, Tim Burton'ın yeni filmi ''Alis Harikalar Diyarında'', ve Steven Spielberg Peter Jackson işbirliği ''Tenten'' var.
Fatoş Kızıltaş (Eurasia Cinemas B.V.)
İLGİDEN MEMNUNUZ
3D teknolojisinin, yani dijital sinema salonlarının yavaş da olsa seyirciyle buluşmaya başlamasıyla yeniden bir hareketlenme yaratılmış oldu. Evlerde yaşanması mümkün olmayan bir deneyim olmasından dolayı, bu teknoloji ile sunulan 3D filmler sinema açısından farklılık ve yenilik olarak kabul ediliyor. İzleyici tarafından da büyük ilgi görüyor. Şu anki ilgiden tüm sektörün memnun olduğunu söyleyebiliriz. Her yaşa hitap eden filmlerle bu ilgi canlı tutuluyor. Önümüzdeki yıllardaki film artışıyla birlikte bu ilginin daha da artması bekleniyor. Ayrıca ilginin artmasıyla birlikte, salon sayısının da artacağını düşünüyoruz. AFM olarak ikisi IMAX olmak üzere toplam 11 salonumuz 3D gösterim özelliğine sahip.
İZLEYİCİ 3D'Yİ TERCİH EDİYOR
Şu anda az sayıda yapım olması nedeniyle, genele bakıldıgında 3D'nin büyük bir payı henuz olmasa da, film bazında incelendiginde etkisi daha açık şekilde görülebiliyor. Bir filmin klasik 35 mm film kopyası yanında üç boyutlu kopyaları da gösterime girdiğinde, izleyicinin tercihi 3D izlemek oluyor. Rakamlara baktığımızda da bunu görebiliyoruz.
MALİYETİ DAHA FAZLA
Yapımcılar açısından çok daha büyük bütçelere mal olan 3D filmler, sinema işletmecileri için standart salonların maliyetine ilave ciddi yatırımlar anlamına geliyor. Bu salonlar 60-80 dolarlık özel gözlükler gerektiriyor. 3D filmler izleyiciye normal bilet fiyatının yüzde 20 üzerinde bir fiyat ile deneyim sunuyor. Mevcut ilgi ve talep ile sonuçtan yapımcılar ve sinema salonları yatırımlarının karşılığını alabilecekleri bir gelir sağlayabiliyorlar. Gerek 3D gösterim imkanına sahip salonlarda, gerekse 3D filmlerin sayısında önümüzdeki yıllar içinde artışlar olacağını hem salon işletmecileri, hem de stüdyolar duyurmaya devam ediyor zaten.
Mehmet Soyarslan (Özen Film)
3D FİLMLER ÇOCUK FİLMİ OLARAK GÖRÜLÜYOR
Son zamanlarda çoğu 3D film animasyon türünde yapıldı ve Türkiye’de çocuk filmi olarak niterilendirilen filmler oldu. Çoğu kişi bu tarz filmleri çocuk filmi olarak gördüğünden gitmedi. ‘Dünyanın Merkezine Yolculuk’ ve ‘Buz Devri 3’ dışında hiçbir film yeterli ilgiyi görmedi. Örneğin Amerika’da ilk 3 gün açılışında sinema başına 2500-3000 kişi ortalamayla giren filmler, Türkiye’de 250-300 kişi ortalamayla oynadı.
SALON SAYISININ AZLIĞI...
Üç boyutlu sinema salonları daha da az olabilirdi. Ben ilk üç boyutlu filmi 1970’lerin sonunda getirdim. Film sadece bir sinemada 3 ay vizyonda kaldı ve 100 bin kişi üzerinde izleyici buldu. İlgi gösterilen bir şey yürür gider, bu yüzden ilgi eksikliğinin salon sayısının azlığı ile alakası yok.
ANİMASYONLAR TÜRKİYE’DE İLGİ ÇEKMİYOR
Animasyonlar Avrupa’da ve Amerika’da 3D olmasa da ilgi görüyor. Onun ayrı bir seyircisi var. Ama Türkiye’de durum böyle değil. Animasyonların seyirci ortalaması sanıldığı gibi yüksek değil, tam aksine çok düşük. 3D’nin Türkiye’de ilgi çekmesi için gerçek oyuncuların yer aldığı 3D filmlerin gösterime girmesi gerekir. Bu sayede Türkiye’de en çok sinemaya giden 15-25 yaş grubunun ilgisi çekilebilir. Herkes ‘Buz Devri’ni örnek gösteriyor. Fakat iki-üç film dışında animasyonların ve 3D’lerin izleyici sayısı çok düşük.
TÜRK YAPIMCILAR DA 3D FİLM YAPABİLİR
3D filmler için çok büyük bir altyapı olmasına gerek yok. Bunu herhangi bir Türk yapımcı da yapabilir. Buradaki asıl nokta bu yapımların getirisinin olması. Yani ilginin artması. Türkiye’de helikopter kamerayla film çekildi. Eğer birisi bunu yapmaya karar verirse, 3D kamerayı da kiralar ve filmi çeker. Bu konuda Türkiye’nin pazar payı, Amerika ile kıyaslanamaz. Amerika’da bir film yaptığınızda çok rahat pazarlayabiliyorsunuz ama Türkiye’de böyle bir şansınız yok.
En Çok Kazandıran 3D Yapımlar
1- Up (286 milyon dolar)
2- Toy Story 2 (245 milyon dolar)
3- Monsters vs Alliens (197 milyon dolar)
4- Toy Story (191 milyon dolar)
5- Ice Age 3 (182 milyon dolar)
6- Bolt (114 milyon dolar)
7- Spy Kids (111 milyon dolar)
8- Dünyanın Merkezine Yolculuk (101 milyon dolar)
9- Beowulf (82 milyon dolar)
10- Coraline (75 milyon dolar)
Gösterime girecek 3D Filmler
The Final Destination 4, Avatar, Piranha, Cats and Dogs, Step Up, Guardians of Ga'Hoole, Alpha and Omega, Smurfs...
18 Ağustos 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder