10 Ağustos 2009 Pazartesi

One Life: Küresel Bir Megatrend Araştırması




Getty Images'in kreatif direktörü Lewis Blackwell'in "One Life" sunumu, bizim de burada zaman zaman aktardığımız trendlerin, tüketici-marka ilişkisinde önemli bir değişimi işaret ettiğini ortaya koyuyor.

Blackwell'in ekibi, son bir yılda Getty'den kiralanan görselleri, müşterilerinin yürüttüğü 120 rebranding çalışmasını ve her hafta tüm dünyadan 260 dergiyi taramış, analiz etmiş. Araştırmanın sonuçları son derece ilginç.

İşte başlıklar:

• Değişiklikler ve seçenekler bu kadar fazlayken, tüketiciler artık görsel kalabalıktan arındırılmış, net ve yalın sunumlarla ilgileniyor.

• Kaçınılmaz olan değişim, insanların zamanlarını bu çağrının peşinden gitmeye harcamaları anlamına gelmiyor. Kalıcı değerler daha çok önem kazanıyor. Böylece tüketicilerin daha güçlü bir bireysel kimliğe sahip olma ihtiyacı artıyor ve artık reklamcılar bu ihtiyaca sesleniyor.

• İlginç ki tüm dünyadaki ilk 500 reklamverenin %50'si iletişiminde tek bir kişiyi kullanmış. Üstelik bunlar, yöneticileri ya da şirketleri temsil eden görseller değil, aksine sıradan çalışanları, kendine güvenen, tüketicilerin ne yaptığını, nereye gittiğini, kime güvenip kiminle ilişki kurabileceğini bilen "bizden biri" tipler.

• One Life birçok 'kimlik' sahibi olmak değil. Aksine tek biri işi gerçekten iyi yapan, güçlü bir "benlik" duygusu bekleyen bir tüketiciyle karşı karşıyayız.

• Ünlü kullanımında önemli bir azalma var. (Time "Ben"i boşuna yılın adamı seçmedi demek ki)

• Kararlı, başarılı, kendine güvenen kadın imajında artış yaşıyoruz... Kadınsı değerlerin kutsandığı bir dönemdeyiz.

• Tüketiciler artık bolca cilalanmış görünen mesajlara "güven" duymuyor. Mutluluğun görsel iletişimine ait geleneksel yöntemler artık tersine dönüyor.
Örnek: ABD'de küçük bir hırdavatçı dükkanı, gıcırdayan yer tahtaları, tıka basa dolu rafları ve rengi sararmış duvarlarını gösteren ilanlarıyla büyük zincir marketlerle başarılı bir biçimde rekabet edebiliyor.
Blackwell, "Küçükler özgün, gerçek, ayakları yere basan, erişilebilir bir şey sunar gibidirler: güvenebileceğiniz bir şey" diyor.

• Kurallara bağlı yaşam biçimi artık bir çözüm değil, bir sorun olarak görülüyor. İnsanı modern yaşamın kaosundan, hızından koruyan en önemli sığınak onun evi.

• One Life eğiliminin en büyük sosyal sonuçlarından biri de reklamcıların bundan böyle herhangi bir bağı olmayan (bekar) bireyleri kullanmakta çekingen davranmayacakları... Zira "tek" demek, "yalnız" demek değil.

• Tüketiciler, çevre dostu yaşam biçimlerine ve ürünlere daha fazla merak sarmaya başlamışlar... Rock grubu U2’nun solisti Bono, KIRMIZI American Express kartı yarattı; yani, Afrikaya yardım kurumlarına doğrudan para vermektense artık siz doymak bilmez tüketici harcamalarınızı yaparken, harcamanın %1'i hayır işlerine gidecek. Tüketici bu büyük meseleleri dert ediyor, ama hala tüketici, yani zararlı şeyleri de kullanıyor ama bunu itiraf ediyor en azından...

• İnsanın daha yüce bir amaçla ilişkisini kuran herhangi bir görsel, duygusal bir çekicilik yaratıyor.

"One Life" işte böyle sonuçlar ortaya koymuş.
Küreselleşen iletişim, bireylerin cebine giren teknoloji, artan paylaşım tüm dünyada "tek tip" bir tüketici yaratmaya doğru gidiyor. Bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi tartışması çok başka bir konu.

Fotoğraf: Mathias Clamer / Getty Images One Life Sunumu

Ayça Aslan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder